Lot 21
ŞEVKET DAĞ
Ayasofya, 1902


Ayasofya, Osmanlıca harflerle imzalı, tuval üzerine yağlı boya, 1902.

Ölçü: 73 x 54,5 cm. (Çerçeveli, 104 x 85 cm.)

Antika, varaklı ahşap çerçeve içinde…


Kondisyon: 10/10


Provenance: Y. C. koleksiyonu


Değerlendirme notu:

Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemi sanat tarihimizin önde gelen isimlerinden Şevket Dağ (1875-1944), 1875 yılında İstanbul’un Küçük Mustafa Paşa Mahallesi’nde dünyaya geldi. Sanayi-i Nefise Mektebi’nin ilk Türk öğrencilerinden biri olarak Osman Hamdi Bey, Alexandre Vallaury ve Salvatore Valeri gibi isimlerden ders aldı. 1897 yılında okuldan birincilikle mezun oldu. Mezun olduktan sonra Evkaf’ta (Vakıflar İdaresi) memur olarak göreve başladı. İlk ve tek kişisel sergisini İstanbul Kuyucu Murat Paşa Türbesi’nin yakınlarında yer alan bir muhallebici dükkânında açtı.

1902 yılında yani mezuniyetinden 5 yıl sonra Pera sergisine katıldı. Bu tarihten itibaren ölümüne dek Pera sergileri, Galatasaray sergileri, Ankara Resim sergileri ve Devlet Resim Heykel sergileri dahil toplam 54 sergide yaklaşık 250 eserini sergiledi. Ayrıca Atina, Münih, Sofya, Brüksel, Paris, New York gibi şehirlerde düzenlenen sergilere katılarak, uluslararası sanat çevrelerinde tanındı. Bu sergilerde çeşitli ödüller ve madalyalar kazandı.

1909 yılında Galatasaray Lisesi’nde okulun müdürü olan Tevfik Fikret’in isteği üzerine resim öğretmenliği yapmaya başlayan sanatçı, aynı yıl kurulan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer aldı. Daha sonra İstanbul Darülmuallimin’de (İstanbul Erkek Öğretmen Okulu) öğretmenliğe devam etti.  Yaşamının son yıllarında politika ile ilgilenerek Konya ve Siirt milletvekilliği görevinde bulundu.

Resim hayatının ilk dönemlerinde natürmortlar ve portreler yapsa da daha sonra iç mekanlara yöneldi. Bu alandaki ilk yapıtı, Yeni Camii’nin içinden bir parçayı tuvaline aktardığı resimdir. Şevket Dağ, iç mekan resimlerine yöneldiği ilk yıllarda, 8 yıl aralıksız Ayasofya’da etüt çalışmaları yaptı. Rüstem Paşa Cami ve Kapalıçarşı da tuvaline aktarmayı sevdiği mekanlardı.

Mekanlarda ışık ve gölge karşıtlığını kullanmakta ustaydı. Kullandığı ışık ile dini mekanların kutsal ve loş atmosferini izleyiciye hissettirmeyi amaçladı. Eserlerinde çini sanatına, sedef kakma detaylı kapı örneklerine ve kültürel objelere mutlaka yer verdi.

Müzayedeye sunduğumuz eserde Ayasofya’nın iç mekanı resmedilmiştir.


 

WhatsApp chat