Aqueduc de l’Empereur Justinien, a quatre lieues de Constantinople – İstanbul’a 16 km mesafedeki (*) İmparator Jüstinyen (Mağlova) Su Kemeri (**)
- Sanatçı: Antoine Ignace Melling (***)
- Termin (gravürcü): Duparc
- Voyage pittoresque de Constantinople et des rives du Bosphore d’après les dessins de M. Melling … (1809-1819) (****)
- Bakır baskı, 515 x 727 mm. (*****)
- Kağıt türü: Ağır
- Kondisyonu iyi. Sayfa katının alt kısmındaki 6.5 cm’lik kesik onarılmıştır.
(*) Lig (lieues) bir kişinin bir saat içinde yürüyebileceği mesafe birimidir. Fransa’da 1812’den 1840’a kadar yani Melling’in kitabı hazırladığı dönemde metrik lig (lieue) kullanıldı. 1 metrik lieue tam olarak 4000 m veya 4 km. idi. Türkçe algı bakımından daha kolay görünen “dört fersah” ifadesini kullanmayı tercih etmiyoruz. Osmanlı denizcilik literatüründe 1 fersah 3 deniz miline yani yaklaşık olarak 5.556 metreye eşittir. Fersahın 12.000 adıma veya 1 saatlik yola denk geldiği kabul edilir. Bir Arap fersahı ~5,76 km, bir Fars fersahı ise 6,23 km’dir.
(**) Melling, eserini “Jüstinyen Su Kemeri” olarak adlandırırken, Batılı seyyah ve tarihçilerin tipik klişelerine sadakat gösteriyor. Kitabın metin kısmında “bu asil Bizans yapısının tabiatın güzelliklerine duyarlı (olup) sanatın şaheserlerine ilgi göstermeyen Türkler tarafından ihmal edildiği” belirtiliyor. Böylece Mağlova Kemeri’nin (Türkçe kaynaklarda geçen adıyla) Doğu Roma İmparatoru Jüstinyen (d. yak. 482 – ö. 14 Kasım 565) tarafından inşa edildiği ifade ediliyor. Oysa kemerin Mimar Sinan tarafından yapıldığı yazılı kaynaklarca teyit edilmektedir.
Evliya Çelebi’ye göre Kanunî Sultan Süleyman, İstanbul’un su ihtiyacını Belgrad ormanlarından karşılamak üzere Mimar Sinan’ı görevlendiriyor. Sinan, projenin tamamlanması için “yol boyunca altın keselerinin uç uca dizilmesi gerekeceğini” arz ediyor. Fırtına ve seller yüzünden yıkılan Mağlova Kemeri’ni de kapsayan proje, 6 yılda (1560 yılında) tamamlanırken, harcama büyüklüğü 50.057.207 akçeye ulaşıyor.
(***) “Boğaz manzaralarını konu edinen bütün Batılı ressamlar içerisinde görmenin ve seyretmenin zevklerini bana en çok tattıranı ve bana en inandırıcı geleni Melling’dir” (Orhan Pamuk: İstanbul Hatıralar ve Şehir). Melling’in “inandırıcılığı” üzerine pek çok Osmanlı tarihçisi hemfikirdir. Örneğin “harem” gravürünün bugüne kadar resmedilmiş en iyi tasvir olduğu düşünülmektedir.
(****) Melling, İstanbul resimlerini (gravürlerini) çoğaltmak üzere 1809 yılında atölye kurar. Fasikül serisi olarak basılan gravürler abonelere gönderilir. Bunların sonuncusu 1819’da basılır. Türkiye’de en iyi baskılar Koç ailesinin koleksiyonunda tutulmaktadır.
(*****) Kitabın büyük boy ilk baskısında (1809) çift sayfa gravürler 65 x 100 cm ebadındadır. Açık artırmaya sunduğumuz baskı, büyük boy baskının bir alt ebadındadır.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.