lot12
Kızılelma kehaneti


Laonicus Chalcondyles’in (Chalcondile, 1423?-1490?)

17’nci kehaneti… “İstanbul’un Fethi”

Gravür, Blaise de Vigenere tercümesi “L’Histoire de la Décadence de l’Empire Grec, et Establissement de Celvy des Turcs par Chalcondile Athenien…” isimli kitabın 1650, Paris baskısından çıkmadır. (*)

  • Döneminin el (kök) boyası. (**)
  • Çok nadirdir.
  • Bakır baskı.
  • 33.7 x 23 cm. (Çerçeveli, 44.5 x 33.5 cm.)

——+—–

“Türk İmparatorluğu’nun Çöküşü – On Yedinci Figür” başlığını taşıyan gravür, Chalcondyles’ın Türk İmparatorluğu’nun geleceğine ilişkin 17 kehanetinden 17’ncisini ifade ediyor. Gravür başlığı altında (Chalcondyles’ın el yazmalarından alıntılanan) arkaik Grekçe ifadeler yeralıyor. Epigram (***) kısmı ise şaşırtıcıdır. Eski Türkçe (Osmanlıca) kelimeler Latin harfleriyle yazılmıştır. Epigramın günümüz Türkçesiyle transkripsiyonu şöyledir:

Padişahımız gelir, kafirun (kafirin) memleketi(ni) alır, Kızılelma’yı alır, kabzeyler (zapt eder) (,) yedi yıla dek gavur kılıcı çıkmaz ise on iki yıla dek onların beyliğini eder (,) evi yapar (,) bağı diker, bahçeyi bağlar, oğlu kızı olur (.) On iki yıldan sonra Hristiyan’ın kılıcı çıkar, o Türkü gerisine püskürtür.

Türk mitolojisine göre -münhasıran Yeniçeri doktrininde- “Kızıl Elma”, İstanbul’dur. Dönemin Avrupası, Osmanlı İmparatorluğu’nun (7 ve 12 yıl içinde) İstanbul’u fethederek nüfusunu (oğul – kız ) çoğaltacağını düşünüyor. Süreler, Havvas ilimlerinden Dawa(h) sistemiyle değerlendirdiğinde her yılın bir jübile (herhangi bir olayın ellinci ya da yüzüncü yıldönümü) yılına işaret ettiği düşünülüyor. Başka bir hesaba göre de kehanette yer alan her yılın güneş yılının sürdüğü kadar güne yani 365 yıla tekabül ettiği kabul ediliyor.

Kitap ismi ile Kızıl Elma Kehaneti başlığı çelişmektedir. İstanbul’un fethine tanıklık etmiş olan Chalcondyles, el yazmalarında Yunan (Bizans – Doğu) İmparatorluğu çökerken, Türklerin İmparatorluk kuruluşunu anlatıyor. Gravür ise “Türk İmparatorluğu’nun çöküşü” başlığını taşıyor.

Gravürün yorumunu katalog kaydındaki üçüncü isim olan Artus Thomas yapıyor. Thomas, 1600’lü yılların başındaki politik konjonktüre uygun olarak Osmanlı’nın Batı’ya ilerlemesini durduğunu düşünüyor. Elinde Kızıl Elma’yı tuttuğu halde bu durumdan hoşnut olmayan figür, 13’üncü (****) Osmanlı Padişahı III. Mehmet’e benzetiliyor. Topkapı Sarayı Müzesi kütüphanesinde Bağdat kitapları arasında yer alan Osmanlı Padişahları albümünde Çelebi Mehmed’den Sultan III. Murad’a kadar 8 padişahın elinde elma vardır. 9’uncu padişah III. Mehmet’tir ve elinde kızıl elma yoktur. III. Mehmed’in, (1595 – 1603) tahta çıkışından iki yıl önce başlayan Osmanlı – Avusturya savaşı 11 yıl sonra (1606) Zitvatorok Antlaşması’yla sonuçlanıyor. Sultan I. Ahmed ve Avusturya adına Arşidük II. Rudolf arasında imzalanan anlaşma, Osmanlı’nın daha fazla Batı’ya gidemeyeceğini ortaya koyuyor.

 

(III. Mehmed, Cristofano dell’Altissimo, 16. yüzyıl.)

 

 

(*) Kitap künyesi: … Avec la Continuation de la mesme Histoire depuis la ruine du Peloponese jusques à présent 1612 par Thomas Artus, Laonicus Chalcondyles, Paris: Claude Sonnius & Denys Bechet 1650. II.Cilt: Bakır baskı başlık sayfası , [4], 196, [12], Michel Baudier’in kaleme aldığı “Histoire Generale Du Serrail et De La Cour Du Grand Seigneur, Empereur Des Turcs” bölümü,“La Ville de Constantinople” adlı katlanır gravür, 89, [3], 1-273 çift sütun olarak numaralandırılmış 137 s., [3] s., Nicolas de Nicolay’ın 1572’de Nürnberg’de yayınlanmış olan “Von der Schiffart und Rayß in die Turcken unnd gegen Oriennt.” adlı eserinden alınmış 60 + 4 (?) tam sayfa gravür, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşüne dair 17 kehanet gravürü, 116 s., [3] s.

(**) Koleksiyoner S.E’nin verdiği bilgiye göre kehanet gravürünün kitap içindeki orijinal hali renklidir. Kitap satışa sunulmadan önce – muhtemelen 1650 yılı içinde – elle renklendirilmiştir.

(***) Ortaçağ’da heykellerin üzerine yazılan yazılara “epigram” deniliyordu.

(****) Chalcondyles ve Thomas’a göre 3. Mehmet’in padişahlık sıralamasındaki yeri 13 değil 17’dir. Chalcondyles, Trakya’da (Rumeli’de) ilk fetihlerin kahramanı olan Osmanlı Şehzadesi Süleyman Paşa ile Fetret dönemi 3 ismi de “imparator” olarak kaydediyor.

—+—

On Yedinci Kehanet gravürü, okuduğunuz katalog bilgileriyle ilk kez müzayedeye çıkıyor. Bilgileri başka mecralarda kullanmanız halinde Maarif Sahaf Antika Galerisini referans göstermenizi öneririz.

Açıklama

  • Doğu Roma İmparatorluk belgelerine göre Chalcondyles, İmparator VII. John Paleologos’un Osmanlı Padişahı 2. Murat’a İstanbul kuşatmasını kaldırması talebiyle – 1446 yılında-  gönderdiği Bizans heyetinde elçi sıfatıyla yeralır. Chalcondyles, 1453’de İstanbul’un, 1463’de Peleponez’in (Mora yarımadasının) Türkler tarafından fethedilişine tanıklık eder.
  • Gravür epigramındaki latin alfabesiyle yazılmış eski Türkçe ifadeler, Chalcondyles’ın orjinal el yazmalarında yer almaktadır.
  • El yazmalarının 30 – 35 yılda tamamlandığı tahmin edilmektedir. Döneminin (15’inci yüzyılın) İncil’e dayalı anlatım tekniği olan “yerel dil kullanımı (vernacularist)” anlayışla kaleme alınmıştır. Arkaik Grekçeyle birlikte Latinceden bozma kelimeler veya Türkçe – kimi yerde argo olmak üzere – kelime, yer isimleri ya da kavramlara rastlanır.
  • El yazmaları, Bodleian, Escurial, Napoli, Bibliotek Laurentiana (Floransa), Münih, Kraliyet Kütüphanesi (Paris), Coislin gibi dünyanın en önemli kütüphanelerinin özel arşivlerinde tutulmaktadır.
  • Chalcondyles’un vefatından 75 yıl sonra Latince ve Almancaya tercüme eden ilk isim 1556’da Conrades Clauserus olur. İlk Fransızca çeviriyi ise Blaise de Vigenere yapar. Vigenere tercümesi 1577 yılında -gravürsüz- yayınlanır. (Özensiz araştırmacılar ilk Fransızca baskı tarihini 1605 olarak kaydetmektedir.)
  • Chalcondyles ince ayrıntıları görebilen ve halefi Bizans tarihçilerinin (Örneğin Hamberger, Vossinius, Hammer vb.) tartışmasız güvenilir bulduğu bir tarihçidir. Ancak dilinin karışık, savruk, notlarının düzensiz olması nedeniyle Chalcondyles çevirisi yapmak pösteki saymak gibidir. Bu noktada Vigenere ismi önemlidir.
  • Vigenere (1523 – 1596) 17 yaşından 47 yaşına kadar Fransız Kraliyetinin istihbarat memuru görevinde kalmıştır. Hıristiyanlığın, Katolik – Prostestan olarak ikiye ayrıldığı dönemde Kilise oturumlarına gönderilen en genç sekreterdir.
  • Vigenere, tarihteki en önemli kriptoloji ustaları arasındadır.. Günümüzde de kullanılan ve kırılması imkansız kabul edilen “autokey” ya da “de Vigenere” şifreleme sistemini oluşturmuştur. Chalcondyles’in kehanetlerini en doğru şekilde okuyabilen ve tercüme eden kişinin şifre ustası Vigenere olması tesadüf değildir.
  • Kitabın katalog kaydındaki 3. isim olan Artus Thomas da – bilindiği kadarıyla – son derece esrarengiz bir kişiliktir. Kimliğini gizleyen ve Saray muhalifi olan Thomas, Hıristiyanlık tarihinin en önemli dönemeci sayılan İznik Konseyi’nde (M.S. 325) kesin bir şekilde tarihten silinmesine karar verilen “Tyanalı Apollonius” yasaklı kitabını basıp, yayan kişidir.
  • Roma İmparatoru Augustus zamanında (M.Ö. 27 – M.S. 14) Niğde yakınlarındaki Tyana’da (Kemerhisar’da) doğduğu ve (96-98) Efesos’ta (Efes’te) öldüğü düşünülen Apollonius, Hz. İsa’nın gerçekte varolmadığını, zahiri üretilen bir kişilik olduğunu savunmuştur. Apollonius, yaratılmışların tamamını tanrı sayan fikirdedir.
  • Bu görüş Müslümanlıkta İslâmî akîdelerle bağdaştırılarak “vahdet-i vücûd” adıyla benimsenir ve özellikle Muhyiddin İbnü’l-Arabî (ö. 638/1240) tarafından sistemleştirilir. İslâm mutasavvıfları arasından da “ene’l-Hak” (ben Hakk’ım) diyen Hallâc-ı Mansûr (ö. 309/922) gibi vahdetiyeciler (vücûdiyeciler) çıkar. (*)
  • Yukarıda sıralanan bilgiler ışığında Vigenere – Thomas ikilisinin – kralların hoşuna gitse de gitmese de – Chalcondyles’ın 17 kehanetiyle ilgilenmesi tesadüf kabul edilemez.
  • Kitabın son bölümünde 27 yaprak halinde basılan 17 kehanet, bizzat Artus Thomas tarafından yorumlanmıştır.

——+——

Kızılelma mitolojisi:

  • Popüler tanıma göre Kızılelma, Türk mitolojisinde Türkler ve de özellikle Oğuz Türkleri için üzerinde düşünüldükçe uzaklaşan ancak uzaklaştığı oranda cazibesi artan ülküler veya düşleri simgeleyen bir ifadedir. (**)
  • Dede Korkut hikayelerini sadeleştireren yayınlarıyla tanınan Türkçü şair – araştırmacı Orhan Şaik Gökyay’a göre Kızılelma, Osmanlı şiir ve manzumelerinde yer adı olarak kullanılıyor. (***)
  • Topkapı Sarayı Müzesi kütüphanesinde bulunan Farsça Selim Han Şeh-nâmesinde “elma” cihan hakimiyeti sembolü olarak gösterilir. Topkapı Sarayı Müzesi kütüphanesinde Bağdat kitapları arasında yer alan Osmanlı padişahları albümünde (8 padişah) Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezıd ve II. Selim, elmayı sol elinde dört padişah sağ elinde tutuyor. Yavuz Sultan Selim ise iki elinde de birer elma tutarken görülüyor. Yavuz’un iki elinde iki elma tutması “Bu dünya bir padişaha yetecek kadar büyük değilmiş” sözüyle ilişkilendiriyor.
  • Gökyay, Osmanlı askeri kültürü ve manzumelerinde Kızılelma olarak anılan şehirleri İstanbul, Roma, Viyana, Budin, Köln, İstolni, Belgrad ve Estergon Kalesi olarak sıralıyor.
  • Evliya Çelebi seyahatnamesinde Viyana için şunları yazıyor: “Evsâf-ı paytaht-ı şehr-i Alaman-ı menhus darü’lmülk-i Çasar inbretor kral-ı üngürüs yani binâ-yı sûr-ı üstüvar-ı Sec sedd-i Kızılelma-yı Kal’a-i Bec.”
  • Gökyay’a göre Kızılelma, Alevi-Bektaşi geleneğinde anlamlı yer buluyor. Buna Pir Sultan Abdal’ın bir şiirinden de örnek veriyor: “Koca Şah Urum’a bir elma saldı, Dolandı Urum’u Banaz’a geldi. Pir Sultan elmaya bir tekbir kıldı, İnsan teaccübde kaldı orada.”

(*) TDV İslâm Ansiklopedisi, 3. cildinde, sy. 240-242, İstanbul, 1991

(**) Vikipedi, Özgür Ansiklopedi, Kızılelma maddesi.

(***) Kızıl Elma, Orhan Şaik Gökyay, İstanbul, Yeditepe Yayınevi, 2018

Değerlendirmeler

Henüz değerlendirme yapılmadı.

“lot12
Kızılelma kehaneti” için yorum yapan ilk kişi siz olun
WhatsApp chat